Ay: Haziran 2025

Şirket, borçlarına rağmen kaçak yollarla enerji tüketimini sürdüren abonelere karşı elektrik kesintilerine gideceğini belirtti. Bu kapsamda, yalnızca elektriğin kesilmekle kalmayacağı, aynı zamanda enerji şebekesini oluşturan kabloların da toplanacağı açıklandı. Yapılan açıklamada, sürdürülebilir dağıtım hizmeti ve diğer abonelerin haklarının korunabilmesi için bu uygulamanın son çare olarak devreye alındığına dikkat çekilerek, borcunu ödeyen abonelerin mağdur edilmeyeceği belirtildi.Kayıpsız, kesintisiz ve kaliteli enerji dağıtımı hedefiyle yatırımlarına ara vermeden devam eden Dicle Elektrik, hizmet verdiği yaklaşık 2.5 milyon abonenin enerji güvenliği için yıllardır çözüm üretmeye çalıştığı tarımsal sulama borçlarına dair uyarıda bulundu. Şirket, büyük kısmı Şanlıurfa ve Mardin’deki 21 bin 161 çiftçiye ait olan ve yıllardır ödenmeyen borçların artık sürdürülemez bir noktaya ulaştığını açıkladı. Borcunu ödemeyen abonelere elektrik verilmeyeceği net biçimde belirtilirken, kaçak kullanımı önlemek için yeraltına gizlenmiş ve mobilize edilmiş trafoların tespit edilerek toplandığı da duyuruldu.Dicle Elektrik tarafından yapılan açıklamada, tarımsal sulama alanlarındaki kaçak elektrik tüketiminin her geçen yıl katlanarak arttığı ve bu artışın sadece şirketi değil, Türkiye’nin Avrupa elektrik ağıyla entegrasyonunu da etkileyebileceği vurgulandı. Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, sadece Şanlıurfa’da Mayıs 2024’teki elektrik tüketiminin geçen yıla göre yüzde 47 arttığını, bu artışın kaynağının ise kaçak trafolar olduğunu belirtti. Yapay zeka destekli denetimlerde bir günde 45 kaçak trafonun tespit edildiği ve bunlardan 10’una jandarma desteğiyle el konulduğu bildirilirken Arvas, “Bu trafolarla yapılan kaçak tüketim, yüzlerce haneye yetecek enerjiyi boşa harcıyor” dedi.Genel Müdür Arvas, borcunu ödemeyen ve kaçak tüketime devam eden abonelere ait enerji kablolarının da toplanacağını da açıkladı. Arvas, “Sadece 20 gün içinde Şanlıurfa’daki aynı hattın üç kez yanması, sistemin karşı karşıya olduğu yükün boyutunu açıkça ortaya koyuyor. Sürdürülebilir dağıtım hizmeti ve diğer abonelerin haklarının korunabilmesi için bu uygulamayı son çare olarak hayata geçirmeyi planlıyoruz. Çiftçilerimiz ya borçlarını ödemeli ya da bu şartlarda ekim yapıp yapamayacaklarını ciddi şekilde değerlendirmelidir. Bununla birlikte borcunu ödeyen abonelerimizin mağdur olmaması için her türlü önlemi alıyoruz” açıklamasını yaptı.

Milletvekili Rızvanoğlu, söz konusu tesis için daha önce iki kez başvuruda bulunulduğunu ancak her iki girişimin de ya yatırımcı tarafından geri çekildiğini ya da il müdürlüğü tarafından reddedildiğini hatırlatarak, “Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesine bağlı Aşağıbeyçayır ve Eğrisöğüt mahalleleri sınırlarında, yıllık 55 bin ton ANFO üretim kapasitesine ve 7 milyon kapsül montajına sahip bir patlayıcı madde üretim tesisi kurulmasına yönelik üçüncü kez Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatılmıştır. Söz konusu tesisin ilk ÇED başvurusunun, projenin çevresel açıdan uygun olmadığı yönündeki değerlendirmeler doğrultusunda yatırımcı tarafından geri çekilmesi, ardından ÇED süreci dışında yapılan ikinci başvurunun ilgili Çevre İl Müdürlüğü tarafından reddedilmesine karşın, aynı projenin üçüncü kez ÇED süreciyle yeniden gündeme getirilmesi; çevre mevzuatının tutarlılığı, idari karar süreçlerinin öngörülebilirliği ve kamu denetiminin işlevselliği açısından ciddi tartışmaları beraberinde getirmektedir. Vatandaşların ve yöre derneklerinin itirazlarına rağmen sürecin sürdürülmesi, çevre kararlarında toplumsal rıza ve kamusal yararın dışlandığı bir uygulamaya işaret etmektedir.” dedi.Rızvanoğlu, 2020’de Beyrut Limanı’nda yalnızca 2.750 ton amonyum nitratın infilak etmesiyle yaşanan felaketi hatırlatarak, planlanan tesisin kapasitesinin bu miktarın 20 katına yaklaştığına dikkat çekti. Proje alanının resmi kayıtlarda mera ve çayır statüsünde olduğunu vurgulayan Rızvanoğlu, “Üstelik tesisin yapılması planlanan alan, resmi kayıtlarda çayır ve mera olarak yer almakta ve dört köy tarafından aktif şekilde otlatma ve tarım faaliyetleri için kullanılmaktadır. Aynı zamanda köy içme suyu kaynağına yalnızca 200 metre uzaklıkta olması, halk sağlığı açısından kabul edilemez bir risk oluşturmaktadır. Bölgenin en yüksek kotlarından birine kurulması planlanan tesisin yağışlarla birlikte kimyasal taşınım yoluyla Zamantı Irmağı’na ve Bahçecik Barajı’na ulaşması; içme suyu, sulama altyapısı ve balıkçılık faaliyetleri açısından telafisi olmayan sonuçlara yol açabilir. Bu etkiler dikkate alındığında, projeye dair hidrojeolojik, ekotoksikolojik ve sosyo-ekonomik etki analizlerinin yeterli düzeyde yapılmadığı yönünde ciddi endişeler bulunmaktadır.” dedi.Milletvekili Rızvanoğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a şu soruları sordu:”Daha önce iki kez sonuçsuz kalan bu patlayıcı madde üretim tesisi projesi için ÇED sürecinin üçüncü kez başlatılmasına hangi gerekçelerle izin verilmiştir? Bakanlığınız, bu yeni başvurunun önceki reddedilen başvurulardan hangi yönleriyle farklılaştığını tespit etmiş midir?”Tesiste yılda 55 bin ton ANFO üretimi planlandığı belirtilmektedir. Bu ölçekte bir üretim için kullanılacak amonyum nitrat miktarı ne kadardır? Bu maddenin depolanması ve işlenmesi sırasında öngörülen güvenlik önlemleri nelerdir? Bu önlemler, Beyrut Limanı’ndaki patlama gibi büyük ölçekli kazaların tekrarını engellemek açısından yeterli midir?”Projenin gerçekleştirileceği alanın çayır ve mera vasfı korunmakta mıdır? Varsa, bu statünün değiştirildiğine ilişkin alınmış bir Mera Komisyonu kararı ve ilgili kamulaştırma işlemleri bulunmakta mıdır? Mera Kanunu’nun 14. ve 15. maddeleri uyarınca bu alanın tarım dışı kullanıma açılması nasıl gerekçelendirilmiştir?”Tesisin köy içme suyu kaynağına 200 metre mesafede olduğu kamuoyuna yansımaktadır. Bu yakınlık dikkate alındığında, yer altı ve yüzey suyu kirlenme riskine ilişkin herhangi bir hidrojeolojik modelleme, kirlenme senaryosu ya da su güvenliği analizi yapılmış mıdır? Bakanlığınız bu mesafeyi yeterli ve güvenli bulmakta mıdır?”Proje alanı, bölgenin en yüksek rakımlarından birindedir. Kimyasal maddelerin yağmur ve kar sularıyla Zamantı Irmağı ve Bahçecik Barajı’na taşınma riski bilimsel olarak değerlendirilmiş midir? Bu su kaynaklarında halk sağlığına ve ekosisteme yönelik etkilerin uzun vadeli izleme planı var mıdır?”Tesisin yalnızca 200 metre uzağında orman fidanlıkları bulunduğu ifade edilmektedir. Bu durum, orman yangınları riski ya da orman ekosistemlerine olası toksik etkiler açısından, Orman Genel Müdürlüğü veya başka bir kurum tarafından incelenmiş midir?”Projenin çevresinde tarım arazileri, hayvancılık alanları ve mera sahaları bulunmaktadır. Bu alanlarda yürütülen üretim faaliyetlerinin, kimyasal sızıntı ve patlama riski nedeniyle zarar görmesi veya durması halinde bölge halkının geçim kaynaklarının etkilenmesi öngörülmüş müdür? Bu bağlamda bir sosyoekonomik etki analizi yapılmış mıdır?”

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Tarım Peyzaj AŞ bünyesinde kurulan Sıvı Gübre Tesisi’ni de düzenlenen törenle hizmete açtı. Çevreci bir üretim anlayışıyla hizmete alınan tesiste, ilk etapta hümik asitli, kalsiyum nitratlı, bor-çinko ve yüksek fosforlu ve çinko içerikli olmak üzere dört çeşit sıvı gübre üretilecek. İlk yıl için 900 tonluk üretim kapasitesine sahip olan tesiste, önümüzdeki süreçte ürün çeşitliliğini artırılarak formülleri zenginleştirilecek.Mustafakemalpaşa ilçesinin Ovaazatlı Mahallesi’ndeki tesisin açılışına Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Devlet Eski Bakanı Turhan Tayan, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem, Büyükşehir Belediyesi yöneticileri, meclis üyeleri, siyasi parti, sivil toplum kuruluşları ve ziraat odalarının temsilcileri, muhtarlar ve üreticiler katıldı.

“Mazotla ilgili talepleri almaya başlayacağız”

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kendisinin de bir köy çocuğu olduğunu, tarımı, hayvancılığı ve tarlada çalışmanın ne demek olduğunu bildiğini söyledi. Göreve geldikleri ilk günden itibaren üreticileri destekleyen projeleri uygulamaya başladıklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, Tarım Plast Fabrikası’nı hayata geçirerek damla sulama borularını üretip dağıttıklarını, sıvı gübre tesisini de açmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.Üretilen sıvı gübrelerin Mustafakemalpaşa Belediyesi’ne ait alanlarda denendiğini dile getiren Başkan Bozbey, “Çiftçilerimizin daha fazla üretmesi, ürettiğinin karşılığını alması için mücadele ediyoruz. Bunun için tüm sorumlulukları üstleniyoruz. Yeni bir proje üzerinde de çalışıyoruz. BUSKİ’ye ait arıtma tesislerinden çıkan çamurlardan gübre üretmeye başlayacağız. Çıkan ürünleri yine üreticilerimize vereceğiz. Bursalı çiftçi, üretimiyle ve aldığı desteklerle Türkiye’de örnek olacak. Yapacak gücümüz ve bilgi birikimimiz var. Pazartesi gününden itibaren mazotla ilgili talepleri almaya başlayacağız. Çiftçimize mazot desteği de yapacağız. Üreticimizin tarlasını boş bırakmaması için çalışıyoruz” dedi.

“Tüm çiftçilerimize selam olsun”

Üretimi artırmanın yanında tarlada ürünü bırakmamak için pazar araştırmalarını da sürdürdüklerini anlatan Başkan Bozbey, Bursa’daki 730 civarındaki köyde hala çiftçilik, tarım ve hayvancılık yapıldığına dikkat çekti. Topraklarını bırakıp kente gelmemeleri için üreticiyi desteklediklerini söyleyen Başkan Bozbey, “Biz çiftçimizi böyle seviyoruz. Sadece selam vererek değil, kol kola girerek mücadeleyi yürütüyoruz. Bir taraftan da çevremizi koruyoruz. Bu ürünler sayesinde doğayı korumuş, suyu tasarruflu kullanmayı öğrenmiş oluyoruz. Çevreci anlayışla yatırımlarımızı yapıyoruz. Gübrelerin nasıl doğru kullanılacağı, daha az suyla nasıl daha fazla üretim yapılacağı üzerine eğitimlerimizi de sürdürüyoruz. Tüm çiftçilerimize selam olsun. Önümüzdeki hafta Kurban Bayramı’na ulaşacağız. Bazı yerlerde şapla ilgili sorunlar var. Bunlara dikkat edelim. Kurban atıklarının da gelişi güzel doğaya atılmamasını istiyorum. Tesisimiz çiftçilerimize hayırlı olsun” dedi.CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, tesisi hizmete alan Başkan Mustafa Bozbey’e ve Tarım Peyzaj AŞ’ye teşekkür etti. Vatandaşın daha rahat yaşayabilmesi, tarladaki mahsulünün kalmaması için verdikleri sözleri tek tek yerine getirdiklerini anlatan Yeşiltaş, Bursa’nın bereketli topraklarının ancak ciddi desteklerle değerlendirilebileceğini söyledi. Toprakları tekrar yeşertmek için büyük çaba sarf ettiklerini belirten Yeşiltaş, tesisin hayırlı olmasını diledi.CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, çok bereketli bir coğrafyada yaşadıklarını, ancak Türkiye’de tarımın artık tercih edilmez hale geldiğini ifade etti. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği tesisin bu anlamda çok kıymetli olduğunu dile getiren Öztürk, sıvı gübre tesisinin Bursa’ya ve üreticilere hayırlı olmasını diledi.Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem, Bursa Büyükşehir Belediyesi ile birlikte uyum içinde çalıştıklarını söyledi. Üretilen gübrelerin Mustafakemalpaşa Belediyesi’ne ait arazilerde denendiğini ve çok iyi sonuçlar alındığını açıklayan Erdem, desteklerinden dolayı Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür etti.CHP Mustafakemalpaşa İlçe Başkanı Gökhan Demir, Bursa ve ilçe tarımı için son derece önemli bir yatırımın hayata geçirilmesinden büyük mutluluk duyduklarını belirterek sıvı gübre tesisini kente kazandıran Başkan Mustafa Bozbey’e, Büyükşehir Belediyesi’ne ve Tarım Peyzaj AŞ’ye teşekkür etti.Konuşmaların ardından açılış kurdelesini kesen Başkan Bozbey ve protokol üyeleri, sıvı gübre tesisini gezerek çalışmalar hakkında bilgi verdi. Törenin sonunda çiftçilere 22 kiloluk sıvı gübrelerin dağıtımı yapıldı.